Restaurant etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Restaurant etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

13 Temmuz 2018 Cuma

Edirne - Ayçiçeği Çorba Kebap Pide Lahmacun Pizza Salonu



Askerde olduğumdan dolayı yaklaşık bir yıldır yeni yayın yapamamıştım ancak uzun bir aradan sonra çok güzel bir restoranı sizlere tanıtıyorum.

Ülkemizin her şehrinde ve her ilçesinde çok çeşitli kebap salonları olduğu gibi Edirne Merkez'de de çok sayıda kebapçı bulunmakta. Ayçiçeği Kebap Salonu da bunların başında gelmekte. Edirne'nin tam merkezinde, Erasta Alışveriş Merkezi'nin yanında bulunan restoran sizi tabelasında yazılı olan "25 saat açığız" sloganı ile karşılamakta. Ayçiçeği Kebap Salonu ilk kurulduğu yıldan bu güne her sene çeşitli restorasyonlar ile oturma alanını büyütmüş ve ferah bir ortam yaratmış. Hem açık hem de kapalı oturma alanı bulunan restoranın dış görünüşünü aşağıdaki görsel ile sizlere iletiyorum.


Restoranın normal bir zamanda gittiğinizde incelediğiniz menüsü oldukça zengin olmakla birlikte özellikle ramazan aylarında müşterilerine çeşitli ramazan menüleri de sunmakta. Fiyat lezzet oranı bana göre oldukça üst seviyede. 


Açılışı mercimek çorbası ile yaptık. Çorba sıcak bir şekilde servis edildi ve yanında getirdikleri pide de oldukça lezzetliydi. Ayrıca yanında çiğ köfte de söyledik ve iki kişi için yeterli porsiyonda çiğ köfte masamıza geldi. Ardından ara sıcak olarak lahmacun söyledik. Burada daha önceki yayınlarımda bahsettiğim Bağbekleyen Kebap salonu ile karşılaştırmak yapmak istiyorum çünkü o yayınımda Bağbekleyen'in özellikle lahmacununu çok övmüştüm. İkisi arasında kıyaslama yapmak gerekirse ikisi arasında aşırı derecede bir yok. Ben büyüklük ve malzeme yoğunluğu açısından lahmacunu gayet güzel buldum. Ayrıca arkadaşlarımın da denememi ısrar ettikleri için içli köfte sipariş ettik. Fiyat olarak çok az pahalı olabilir ancak şunu içtenlikle söyleyebilirim ki yediğim en güzel içli köfteydi. Kesinlikle bir tane de olsa içli köfte yemeden restorandan ayrılmayın ;)




Lahmacunlarımızı bitirdikten sonra adana kebaplarımız geldi. Acısı bana göre tam yerindeydi ancak acıyı hiç sevmeyen veya yiyemeyen birine göre biraz acı gelebilir. Yanında gelen bulgur pilavı güzel pişmişti ve suyunu kaybetmemişti. Sumak ile yoğurulmuş soğanları da keza sulu suluydu. Dürüm olarak sardığınızda ve içine soğanı da eklediğinizde damakta gayet güzel bir tat bırakmakta.

Son olarak bir de tatlı söyledik ve şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki Edirne'de kebap salonlarında yediğim en güzel künefeyi burada yedim. Kaymak ile servis edilen künefenin üstüne çay ikram ettiler. Burada da şunu belirtmek istiyorum; bazı restoranlarda ikram edilen çay veya kahve pek istenmeyen tatta gelebilmekte. Sabahtan demlenmiş olan çay bazen servis edilebilmekte. Ancak burada içtiğim çay, belki bizim yemek yediğimiz sırada da öyle denk gelmiş olabilir, oldukça tazeydi ve künefenin üzerine çok da güzel gitti (:


En başta da söylediğim gibi uzun bir aradan sonra bu yayını yapmaktayım. Ancak bundan sonra daha sık yazı yayınlamaya çalışacağım. Güzel bir akşam yemeği için restorana ulaşım bakımından olsun, fiyat ve lezzet bakımından olsun Ayçiçeği Kebap Salonu'na gelmenizi tavsiye ediyorum.


5 Mart 2017 Pazar

Yunanistan/Orestiada - OIKOГENEIAKH TABEPNA


OIKOГENEIAKH TABEPNA, uzun zamandır tanıtmak istediğim bir restoran. Orestiada'nın merkezinde, meydanın üzerindeki caddede bulunan ve dıştan bakıldığından ülkemizdeki esnaf lokantalarını andıran bir görünüşe sahip. Bu yüzden de turist olarak Orestiada'ya gelen kişiler tarafından pek tercih edilmemekte ancak yerli halkın çok sevdiği bir mekan. 


İşletme sahibi, kapıdan içeri adımınızı atar atmaz sizi Türkçe selamladığında baştan şaşırıyor ve acaba burası bir Türk lokantası mı diye düşünüyorsunuz ancak öyle değil. Sevimli, güler yüzüyle sizi karşıladıktan sonra yeterli Türkçe'si ile yemek seçiminde size yardımcı oluyor. Mekanın arka tarafında bulunan mutfağın önündeki tezgahta çeşitli etler, tavuklar, makarna, pilav, patates kızartması, yöresel yemekler, kısacası bizim esnaf lokantalarımızdaki gibi türlü yemekler bulunmakta. Mekanda alkol olduğunu söylememe gerek olduğunu düşünmüyorum çünkü Yunanistan'da en basitinden bir tavukçuda bile içki bulunuyor. 

Ben burayı ilk keşfettiğimden beri ne zaman Orestiada'ya gitsem yemek yediğim tek yer burası oluyor. Çünkü yemeklerin tadı, porsiyonları ve işletme sahibinin ikramları, burada yemek yemeniz için sizi oldukça cezbediyor. Tezgah arkasında işletme sahibinin eşi ve kızı yemek seçiminize yardımcı olduktan sonra masanıza geçiyorsunuz ve yaklaşık 5 dakika sonra istediğiniz yemekler önünüze geliyor. Benim tavsiyem görselde de göreceğiniz üzere soslu dana eti, yanında patates kızartması ile kaşarlı makarna ve tabiki olmazsa olmaz Yunan salatası. 





*Soslu dana etini şiddetle tavsiye ederim. Görselde gördüğünüz her şeye puanım 10/10.

*İşletme sahibinin ilgi ve alakasının yanı sıra yemekten sonra her gittiğimizde farklı farklı ikramlarda (dondurma, ev yapımı şarap, tatlı, meyve vs.) bulunmasından dolayı kendisine puanım 10/10.

*Fiyatlara gelirsek, her zamanki gibi ülkemizle karşılaştıramayacağımız derecede ucuz olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Öyle ki şu ana kadar restoranda hiçbir zaman menü istemedim veya fiyat sormadım çünkü yukarıda bahsettiğim ve görselde gördüğünüz yemekler, işletmedeki en pahalı yemekler olmasına rağmen yanında içki dahi içseniz vereceğiniz ücret kişi başı 10 €'yu geçmiyor. Puanım 10/10.

Orestiada, ülkemizden Yunanistan'a günübirlik gidenlerin en çok uğradığı bir yer. Ancak genelde Safran veya Mırmır Restoranları en çok tercih edilmekte. Size tavsiyem bir kez de olsa burayı deneyin. Pişman olmayacaksınız. 

17 Şubat 2016 Çarşamba

Belarus/Gomel - Narodny Batki Cafe & Restaurant



Önceki yayınımda Belarus'un Gomel kentindeki Türk restoranından bahsetmiştim ve en sonda ise Rusların kendilerine özgü yemeklerini tercih edin diye bir öneride bulunmuştum. Bu yayınımda bize Rus mutfağından eşsiz tatlar sunan Batki Cafe & Restaurant adlı mekanı anlatacağım. 


Mekana girer girmez göze çarpan ilk unsur mekanın çok büyük olması. İçinde çok sayıda oda bulunduran mekanda yemeklerinizi sanki bir esnaf lokantasında veya okul yemekhanesindeymiş gibi tepsi, çatal, bıçak vs. alıp sırayla seçiyor, akabinde ödemeyi yapıp bu boş odalardan birine geçiyorsunuz. Sistem güzel, hızlı bir şekilde yemeğinizi alıp tertemiz bir ortamda ister kalabalık arasında isterseniz de boş bir odaya geçip yemeğinizi yiyebiliyorsunuz. 

*Mekanın geneline vereceğim puan 9/10.



Ben "Borscht" çorbası (Türkçe; borç çorbası) ve yanında patates kızartması ile mücver aldım. Borç çorbasında sığır eti, lahana, havuç, patates, soğan ve pancar bulunmakta. Görüntüsü biraz garip gelse de Ruslar çorbanın içine bir kaşık ekşi krema katarak harika bir tat elde ediyorlar. Ayrıca bu çorbanın yanında pirojki adında soğan ve sığır etiyle yapılmış bir çeşit poğaça yeniliyor. Bu kadar teferruatlı bir çorbayı içtikten sonra mücver ve patates kızartmamı yiyip yanında el yapımı kayısı suyumu yudumluyorum. Hepsinin tadı ayrı güzel. 

* Borscht (Borç) çorbasına puanım 10/10, mücver ve patates kızartması 8/10, kayısı suyu 9/10.


Zamanımızın kısıtlı olmasından Ruslara özgü diğer yemekleri tatmaya fırsatımız olamadı ancak bir gün yolunuz Rusya, Ukrayna, Belarus gibi kuzey ülkelerine düşerse bu tarz restoranlara gidip oraya özgü yemekleri denemenizi şiddetle tavsiye ederim.

15 Şubat 2016 Pazartesi

Belarus/Gomel - Turetskiy Kebab House



Belarus (Beyaz Rusya); Polonya, Ukrayna, Rusya ve Litvanya arasında kalmış, 1991 yılında Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla bağımsızlığını ilan etmiş bir ülke. Benim yolum buraya okulum sayesinde düştü. Uluslararası bir yarışma için değerli hocalarım ve arkadaşlarımla geldim. Kocaman binalar, büyük heykeller, temiz hava, sıcak insanlar ve farklı tatları barındıran küçük bir ülke Belarus. 

Başkent Minsk'e uçağımız iniş yaptıktan sonra geniş yollar ve boş araziler bizi karşıladı. Şehir merkezinde ise gözlerimizi alamadığımız büyük binalar ve Sovyetler Birliği'nden kalma tarihi yapılara dalıp giderken otelimize vardık. Eşyalarımız otele bıraktığımız gibi kendimizi Minsk sokaklarına attık ancak hiçbir mekanı bilmediğimizden ve karnımızın da uzun yolculuk sonrası aç olmasından dolayı bilindik bir yere girdik, McDonald's. 

McDonald's dünyanın her yerinde şubesi olan büyük bir fastfood zinciri, bu yüzden de burası ile ilgili anlatılacak birşey olmadığını düşünüyorum ancak önemli bir not: Amerikan Doları sadece burada geçiyor. 

Ertesi gün Sovyetler Birliği döneminden kalma trenler ile 5 saatlik bir yolculuk yaparak yarışmanın yapılacağı Gomel şehrine gittik. Gomel, Başkent Minsk'ten sonraki en büyük şehir. Başkentteki manzaranın aynısıyla karşılaşıyor ve tren istasyonuna yakın olan otelimize geniş caddelerde yürüyerek gidiyoruz. Otele yerleştikten sonra kendimizi Gomel sokaklarına atıyoruz ve kısa bir yürüyüşten sonra Kebab yazılı bir tabela ile karşılaşıyoruz. İşletmecisi yıllar önce iş için Türkiye'den buralara gelmiş, ardından Türk restoran olmadığını görünce Turetskiy Kebab House adında bir mekan açmış. 

Bizi Türkçe konuşarak karşılayan garson masamıza kadar eşlik ettikten sonra işletme sahibi geliyor ve uzun bir muhabbete dalıyoruz. Mekanda Türkçe menü yok ancak resimler ve isimler bizim yemekleri seçebilmemizi kolaylaştırıyor. Her birimiz adana kebap söyledik. yanına da birer kola. Lezzeti ülkemizdeki kebapla yarışamayacak seviyede olsa da bu mekan Türkiye'den uzak bir yerde kendimizi evimizde hissettirdiği için mutluyduk. Yemeklerimiz bittikten sonra işletme sahibi bize çay ikram etti ve tekrar muhabbete başladık. 



Dediğim gibi kebabın lezzeti ülkemizdeki ile yarışamayacak seviyedeydi. Fiyatı da oldukça pahalı. Türkiye'deki fiyatlarla karşılaştırırsak iki katlık bir oynama olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Uzun süreyle buralara gelecekseniz arada bir bu mekana uğrayıp hasret kaldığınız yemekleri yemenizi öneririm ancak tavsiyem Belarus'un kendine has yemeklerini denemeniz.

14 Şubat 2016 Pazar

Yunanistan/Orestiada - Mourmouria (Mırmır) Restaurant



Bir Edirneli olarak arkadaşlarımla ara sıra komşu ülkelere gider farklı kültür ve medeniyetin bize sunduğu eşsiz lezzetleri deneriz. Blogumdaki ilk yayınımı da bu eşsiz lezzetleri denemeye başladığımız ilk yer olan Mourmouria yani bizim deyişimizle Mırmır Restoran'ı tanıtarak başlamak istiyorum.


Mırmır Restoran Yunanistan'ın Orestiada şehrinde bulunan ve çeşitli balıkların lezzetlerini tadabileceğiniz şirin bir Türk Restoranı. Orestiada meydanına yakın. Safran Restaurant'ın bir alt sokağında bulunuyor. Arabamızı restoranın önüne park ettikten sonra içeri giriyoruz ve karşımıza restoranın işletmecisi Yusuf Bey çıkıyor. Yusuf Bey bizi kapıda karşılayıp masamıza kadar yardımcı olduktan sonra yemek sırasında da uğrayıp muhabbete dahil oluyor ve birer içki ısmarlıyor.

*Yusuf Bey'e bu samimi davranışı ve Türk misafirperverliğini Yunanistan'da göstermesiden dolayı puanım 10/10.

Mekan ufak, şirin ve temiz. Az sayıda çalışanı olmasına karşın garsonlar çok hızlı. Masa düzeni bu çapta bir restoran için ideal. Haftanın belirli geceleri canlı müzik ve eğlence olması artıları ancak rezervasyonsuz giderseniz kapıda kalma olasılığınız yüksek. Fiyatlara gelirsek aynı katagoride Türkiye'deki restoranlarla karşılaştırdığımızda biraz daha ucuz olduğunu söylemek mümkün.

*Restoranın genel durumu için puanım 8/10.






Başta da söylediğim gibi Mırmır Restoran bir balık restoranı. Ancak bu demek değildir ki kırmızı et yok. Ben 1 kişilik balık menü ve yanında da uzo (Yunan rakısı) söyledim, arkadaşım ise ahtapot, "Ta Murmurya" salatası ve uzo söyleyerek deniz ürünlerini tatmaya başladık. Balık menüsü içinde çeşit çeşit balıklar, bulgur pilavı ve  rokalı, soğanlı, patatesli lezzetli bir salatayı kapsamakta. Balıklar çıtır çıtır kızartılmış bir şekilde servis ediliyor ve yanındaki salata ile verdiği lezzet harika. Ahtapotu masaya servis edildiği gibi yemeğe başlamamak gerekir. Biraz bekletin hafif soğusun, sonrasında tattığınızda ise ağzınızda çok güzel bir tat oluşacak. "Ta Murmurya" salatası karides, patates, roka, soğan, domates, salatalık ve mayonezin karışımıyla yapılan, adından da belli olacağı gibi bu restorana özgü bir salata. Bu güzel lezzetlerin yanında bizim gibi birer duble de uzo söylerseniz muhteşem bir yemek ve sohbetinize sohbet katmış olursunuz.

*Balıklar ve karidesler 9/10, Ahtapot 8/10.


Eğer Orestiada'ya gelirseniz, benim gibi balığı çok sevmeyen insanların bile balık yemekten keyif alacağı bu şirin restoranı mutlaka ziyaret edin.